Cengiz Aytmatov - Beyaz Gemi


" Geceleri ormandaki ağaçlar da çok korkarlar. Kimi kimseleri yoktur. Çıplaktırlar. Soğuktan tiril tiril titrerler, sığınacakları bir yer de yoktur. Ormanda gezer, korkmasınlar diye her birini okşardım. Yazın tekrar yeşermeyen ağaçlar, kesinlikle kışın korkudan donup kalanlardır."


   Birbirinden güzel imgelerle dolu bir Aytmatov klasiği. Kitabın iki yüzü var aslında biri gerçekleşen olaylar diğeri ise imgelerle sağlanan olayların arkasındaki anlamlar. Baş kahramanımız küçük bir çocuk. Küçük şeylerle mutlu olmayı bilen,doğayla iç içe olmaktan zevk duyan ve dürbünüyle Beyaz gemiyi izlemeyi çok seven bir çocuk. Zaten en büyük hayali de bir gün bir balık olup Beyaz Gemi'ye ulaşabilmektir. Okurken boğazımın düğümlendiği, üzüldüğüm o kadar yer oldu ki. Kesinlikle birçok ders çıkarabileceğimiz, okunması gereken bir başyapıt. Biliyorum ki hepimizin de bir Beyaz Gemi'si var. Yolculuğunuz süresince o gemiye ulaşmayı başarıp hayallerinizi gerçekleştirmeniz dileğiyle. Şimdiden herkese iyi okumalar :)

Kitaptan bazı alıntılar:
- İnsanın mutlu olması ve bu mutluluğu başkalarına da vermesi bazen ne kolay oluyor.
- Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedidir. İşte budur beni teselli eden.
- Bu insanlar niye böyledir ? Niçin bazıları çok iyi, bazıları çok kötü oluyor? Niçin herkesin korktuğu, çekindiği insanlar var, bir de kimsenin korkutamadıkları!
- Mide beyinden akıllıdır çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar.
- Bir eşeğe eşek olduğunu ispat edemezsin ki !
- İnsan bulutlara baktıkça onları istediği biçime sokar, değişen şekillerden istediği şeyi düşünebilirdi. Yeter ki neyi görmek istediğini bilsin !