Bipolar Bozukluk Nedir ?



   Bipolar kelimesi iki kutbu ifade eder. Dünyada bipolar bozukluk yaşayan milyonlarca insan için hayat, sevinç ve depresyon olmak üzere iki farklı gerçekliğe bölünmüştür. Bipolar bozukluğun birçok çeşidi olmasına karşın, birkaçını değerlendirelim. Tip 1, aşırı yükselmelerin yanı sıra aşırı çöküntüler yaşarken; Tip 2 , uzun süreli depresyon ile harmanlanan daha kısa süreli ve az şiddetli neşe halinde olur. Ruh halleri arasında mekik okuyan bir kişi için, sağlıklı yaşam sürmek için gereken dengeyi bulabilmek, imkansız görünebilir.
     Tip 1'in aşırı yükselmeleri, manik ataklar olarak bilinir ve insanı asabiyet ile yenilmezlik duyguları arasında değişime uğratır. Yaşanılan bu uç sevinç, genel olarak hissedilen mutluluk duygusundan ötedir ve ani fikir değişimi, uykusuzluk, çok konuşkanlık, içgüdüsel davranışlar, tehlikeli hareketler gibi rahatsız edici belirtilere yol açar. Tedavi olunmadığı takdirde bu ataklar sıklaşır, yoğunlaşır ve yatışması daha uzun süre alır.
Bipolar bozukluğun depresyon aşaması birçok şekilde ortaya çıkabilir.(düşük ruh hali, hobilere olan ilginin gitgide azalması, iştahta farklılıklar görülmesi, değersiz veya fazlasıyla suçlu hissetmek, çok fazla veya çok az uyumak, huzursuzluk veya durgunluk veya süregelen intihar düşünceleri.
      Dünya çapında, yetişkenlerin neredeyse 3'te 1'i bipolar bozukluğa işaret eden geniş çaplı belirtileri yaşıyorlar. Bu insanların çoğu, topluma hizmet eden etkin bireyler ve hayatları, seçimleri ve ilişkileri bu bozukluk ile belirlenmiyor, ama yine de, birçoğu için ciddi sonuçlar doğuran bir durum. Bu hastalık, eğitimsel ve mesleki başarıyı, ilişkileri, maddi ve bireysel güvenceyi heba edebilir.
     Bipolar bozukluğa sebep olan şey nedir? Araştırmacılar beynin karışık yapısının kilit rol oynadığını düşünüyorlar. Beynin kendisini devamlı olarak kullanılmayan veya hatalı olan sinirsel bağlardan uzak tutması sayesinde, sağlıklı beyinler sinirler arası güçlü bağları koruyabiliyorlar. Sinirsel patikalarımız, yaptığımız her şeye yol gösterdiği için, bu aşama önem taşır. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme sayesinde bilim insanları beynin kırpma yetisinin bipolar hastalığa sahip insanlarda sekteye uğradığını keşfetmiştir. Bu, onların sinirlerinin istikrarsız hareket ettiği ve seyri güç bir ağ oluşturduğu anlamına geliyor. Uyarımları kılavuzla karıştırdıkları için, bipolar bozukluğa sahip kişiler olağandışı düşünce ve davranışlara bürünürler.
     Ayrıca, aksak bir şekilde konuşma veya davranma, sanrılar kurma, paranoya ve halüsinasyon gibi psikoz belirtiler, bipolar bozukluğun uç dönemlerinde kendini gösterebilir. Bu durum, dopamin adlı bir nöroileticinin aşırı yüklenmesi sebebiyle oluşur.
      Bu bulgulara karşın, bipolar bozukluğu tek bir sebebe bağlayamayız. Aslında oldukça karmaşık bir sorundur. Mesela beynin amigdala bölgesi düşünme, uzun süreli hafıza ve duygusal tepkimeleri kapsar. Beynin bu bölgesinde, genetik ve tramva gibi çeşitli faktörler anormaliler yaratabilir ve bipolar bozukluk belirtilerini tetikleyebilirler. Bu durum ırsi olma eğilimindedir, bu yüzden genlerin rol oynadığını biliyoruz. Fakat bu sadece bir bipolar geni olduğunu göstermiyor. Aslında bipolar bozukluğa sahip olma ihtimali, bizim hala anlamaya çalıştığımızü birçok genin karışık bir formülle birbirleriyle etkileşime geçmesi durumunda ortaya çıkar.
Sebepleri çok karışık ve dolayısıyla bipolar bozukluk teşhisi ve deneyimi de çetrefilli. Buna karşın, kontrol edilebilmesi mümkündür.

Kaynak ve İleri Okuma : https://www.yahoo.com/lifestyle/bipolar-disorder-what-you-need-to-know-108265401883.html