Hermann Hesse - Siddhartha

     ve başka dinleri araştırmak, öğretilerini anlamak ister ve böylece hayatı boyunca sürecek bir yola koyulur. Yolda birçok insanla karşılaşır ve onlardan öğrendiklerini kendi süzgecinden geçirir. Ona göre içsel mutluluğun sırrının kusursuzu aramakta değil, dünyayı olduğu gibi sevmektedir. Ve yine Nirvana'ya ulaşabilmek için herkesin gidecek farklı bir yola sahip olması gerekir. Bu yol eziyetli olsa bile. Daha önce gidilmiş yollardan gitmek, onların yaptıklarını yapıp ezbere metodlarla mutluluğu aramak bizi sonuca ulaştıracak bir yöntem değildir.
Yolculuk… insanın kendi ben'ini bulmasına uzanan bir yolculuk. İnsanoğlu ömrü boyunca her zaman bir arayış içindedir. Bu arayışlar bireyin yaşına,yaşadığı ortama, kişiliğine göre değişiklik gösterir. Kimisi aşkı, kimisi mutluluğu, kimisi de parada arar mutluluğu. Hatta bazıları hiç aramaya tenezzül etmez ya da yarı yolda yorulup aramayı bırakırlar. Bu arayış süreci bittiğinde, bireyler yönünü eksik olan diğer bileşenlere çevirir ve bu kısır döngü böyle devam eder.Bizim kahramanımız için ise konu şu şekilde.Brahman bir babanın oğlu ve aynı zamanda bir prens olan Siddhartha bu durumu kendine yeterli görmez ve babasından zorla izin alarak Brahmanlığı terk etmek, kendi özünü aramak
     Her okumada farklı yorumlanabileceğini düşündüğüm bir Hermann Hesse klasiği. Ayrıca okumadan önce şu bilgiyi bilmenizin kitabı okurken bir farklılık yaratabileceğini düşünüyorum. Siddhartha aslında bir Hint destanıdır. Bu destanda Buddha'nın adı Siddhartha'dır.
Belki de aradığımız çok uzakta değildir, kendi içimizdedir. Şimdiden iyi okumalar. :)